1 Temmuz 2011 Cuma

Çocuk da yaparım kariyer de (Yalanı)

13.06.2011

Yıllar önce bir yazı okumuştum, bir metro duvarında..,
Kapitalizmin insan gücüne ihtiyaç duymasıyla fenizim akımının ortaya çıkmasının birbiriyle  ilişkili olduğunu söylüyordu..
Kadın erkeklerle eşit haklara sahip olmak için çalışmalıydı, sömürülmemek, ayaklarının üstünde durabilmek için iş hayatının için de yer almalıydı.
İş hayatının içinde yeralması sistem için ek işgücüydü.
Kadın kendini var etmek için okudu, çalıştı, işe girdi didindi. eve gitti didindi..
İyiydi güzeldi, kadın eski zamanlarda ki köle, erkeğinin iki dudağının arasına bakan eksik etekli değildi..
Pratikti çalışkandı, en hararetli iş toplantısında bile akşam yapacağı çorbanın terbiyesini düşünendi.

Diğer taraftan kadın demek anne olabilen demekti.
Kendi içinden bir can daha çıkarabilen, hayatı boyunca da ona kol kanat germesi gerekendi.
Ama anne olmak zordu aslında. İşe gittiğin için kendini suçlu hissetmekti..
Çocuğun uyuduğunda sakin bir akşam geçirdiğinde bir tarafın eksik olmasıydı..
Kendi hayatının tercihlerini seçtin diye hayatın boyunca yüzüne vurulması demekti.
Hayat bir kahraman anne fenomeni yaratmıştı aslında, her birimiz de ona benzemeyen yönlerimizden kendimizi kötü hissetmekteydik.
Çalışmak bile sanki bizim tercihimiz, ya da suçumuz gibi bir durum söz konusuydu. Çocuğunun her zaman yanında olamamak, onun minik zihninde buruk anılar bırakmak can sıkıcıydı..
Keşke pek sevdiğim nil o şarkıyı yapmasaydı, beynimize kazımasaydı..
Keşke, ücretsiz izinlerimiz tüm anneler için rahat kullanılabilir olsaydı..
Keşke, çalışma hayatı daha esnek olsa, annelere çocuklarının yanında olma hakkı verdikten sonra yeniden kollarını açabilseydi..
Keşke uzaktan çalışmak daha kolay bulunur bir nimet, part-time çalışma kamu sektöründe de hayat bulabilseydi..
Uzar gider..Çocuklar büyür..Anneler hep biraz buruk hep biraz suçlu hisseder..

ays

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder