Çok ara verdik bloğumuza,
Ben tayin oldum Eskişehir'e geldim..
Ayrılışlar vedaların ardından yeni ortamı tanıma çalışmaları gitmeler gelmeler..
Hepsi bir curcuna ve koşturmaca içinde oldu..
Ve bu arada bloğumuz biraz öksüz kaldı..
Komşukaremle mekansal olarak ayrı düştük bu arada..Artık ne işte ne evde komşuyuz..
Kızkardeşimi uzakta bırakmış gibiyim, efenin ciciablasını..
Yeni hayat başlıyor..Herşeyin iyi olmasını ümit ederek.. Benim için yeni arkadaşlar yeni deneyimlerle..
Zeynebimin memleketindeyim artık..
Bundan sonra, bolca Eskişehir reklamı yapar, şişirme yazılar yazarsam nedeni Zeynebimi de peşimsıra buraya getirmek Komşukare güç birliğini tekrar kurmak içindir..
Dostlar kolay bulunmuyor çünkü..
Bulduklarımızı geride bırakmak fazla lüks kaçıyor..
Ama ne diyelim şöyle diyelim, gözünü sevdiğimin teknolojisi uzakları yakın et bize..
Aysun
kitap-sever, puzzle-sever, yemek-sever,kahve-sever,gezme-sever, tozma-sever, fotoğraf-sever, dost-sever iki fahri kizkardeşin neşe dolu bloğu
19 Ağustos 2011 Cuma
9 Ağustos 2011 Salı
Yeni Hayat
Eskişehir'deyim.
Yeni bir hayat başladı benim için.
Komşukaremi Ankara'da bıraktım.
Ama belli mi olur, hayat süprizlerle tesadüflerle dolu.
Belki bir gün o da bu şehre gelir..
Yeni bir hayat başladı benim için.
Komşukaremi Ankara'da bıraktım.
Ama belli mi olur, hayat süprizlerle tesadüflerle dolu.
Belki bir gün o da bu şehre gelir..
22 Temmuz 2011 Cuma
Bugün son gün :(
Komsukaremin son günü...
Artık başlığı da değiştirmek gerek sanki. Ne evde komşuyuz ne de işte artık. Kolum kanadım kalkmıyor...
Sanki o değil de ben gidiyorum. Öylesine bi boşluktayım ki anlatamam. Gülüyorum, eğleniyor gibiyim ama asıl izin dönüşü anlayacam yokluğunu :(

Çok uzağa gitmiyor hızlı tren sayesinde 1,5 saatlik yol, hem yabancı bir yere de gitmiyor benim doğduğum, büyüdüğüm şehre, benim de yaşamak istediğim şehre gidiyor.
Bunlar benim teselli cümlelerim ama kapı komşusu gibi olmayacak
Tam 2 sene oldu tanışalı. Ama sanki ben doğduğumdan beri tanıyorum onu.
2 erkek kardeşimden sonra 1 de kız kardeşim olmustu benim, Ankara'daki ailem gibi...
Napalım yapacak bişey yok.
Seni çok seviyorum canım dostum, komsukarem yolun açık olsun...
Artık başlığı da değiştirmek gerek sanki. Ne evde komşuyuz ne de işte artık. Kolum kanadım kalkmıyor...
Sanki o değil de ben gidiyorum. Öylesine bi boşluktayım ki anlatamam. Gülüyorum, eğleniyor gibiyim ama asıl izin dönüşü anlayacam yokluğunu :(

Çok uzağa gitmiyor hızlı tren sayesinde 1,5 saatlik yol, hem yabancı bir yere de gitmiyor benim doğduğum, büyüdüğüm şehre, benim de yaşamak istediğim şehre gidiyor.
Bunlar benim teselli cümlelerim ama kapı komşusu gibi olmayacak
Tam 2 sene oldu tanışalı. Ama sanki ben doğduğumdan beri tanıyorum onu.
2 erkek kardeşimden sonra 1 de kız kardeşim olmustu benim, Ankara'daki ailem gibi...
Napalım yapacak bişey yok.
Seni çok seviyorum canım dostum, komsukarem yolun açık olsun...
6 Temmuz 2011 Çarşamba
Yeni ev arkadaşlarım
Yeni ev arkadaşlarım bir böcük ile iki balık..
Eve giriyorum böcük hoşgeldin diyor,
sabah kalkıyorum böcük günaydın diyor..
Balıklar balık balık yaşıyorlar tek amaçları insana vicdan azabı yaptırmak sanki.
Puzzle'ı hiç açmadım bu sefer..
Çamaşır makinesiyle dost oldum daha ziyade.
Ütünün yüzüne bakmadım gıcığım kendisine, teknolojinin daha çok gelişceği günleri bekliyorum azimle.
Hunçlarla arkadaşlık kurdum birde, yakında aramıza koliler de katılacak. hep beraber Aysun üstlerinden zıplasın oynıycaz.
Belki bana bakıp eğlenecekler kıs kıs.
Koli bandını, bana eşek şakası yapması için kandıracaklar..ne bileyim..
Mutfakla ve buzdolabıyla pek haşır neşir olmadım..
Mutfakta yaptığım mesailerle rütbem pekala uzmançavuş olabilirdi çünkü..
Kitap ta okumadım..
Tez yazmaca faaliyetinin 2.level'ına da geçemedim..
Film falan dersen yanından geçmedim..
Bilmiyorum naptım, eksiktim çünkü.
Oyüzden şaşkın.
Eli kolu boşalmış.
Sevdiklerinden uzakta kalmış.
Müzik kanalını hiç kapatmadım,
bilgisayarı oda oda dolaştırdım..
Bilmiyorum ben ne yaptım..
Eve giriyorum böcük hoşgeldin diyor,
sabah kalkıyorum böcük günaydın diyor..
Balıklar balık balık yaşıyorlar tek amaçları insana vicdan azabı yaptırmak sanki.
Puzzle'ı hiç açmadım bu sefer..
Çamaşır makinesiyle dost oldum daha ziyade.
Ütünün yüzüne bakmadım gıcığım kendisine, teknolojinin daha çok gelişceği günleri bekliyorum azimle.
Hunçlarla arkadaşlık kurdum birde, yakında aramıza koliler de katılacak. hep beraber Aysun üstlerinden zıplasın oynıycaz.
Belki bana bakıp eğlenecekler kıs kıs.
Koli bandını, bana eşek şakası yapması için kandıracaklar..ne bileyim..
Mutfakla ve buzdolabıyla pek haşır neşir olmadım..
Mutfakta yaptığım mesailerle rütbem pekala uzmançavuş olabilirdi çünkü..
Kitap ta okumadım..
Tez yazmaca faaliyetinin 2.level'ına da geçemedim..
Film falan dersen yanından geçmedim..
Bilmiyorum naptım, eksiktim çünkü.
Oyüzden şaşkın.
Eli kolu boşalmış.
Sevdiklerinden uzakta kalmış.
Müzik kanalını hiç kapatmadım,
bilgisayarı oda oda dolaştırdım..
Bilmiyorum ben ne yaptım..
4 Temmuz 2011 Pazartesi
Teknoloji, Aşığım sana...
Gel de sevme, oturduğu yerden tez yazma ısınma turları atan bendeniz için teknoloji yani bilhassa internet başım üstüne koymam gereken bir velinimet konumunda.
Bundan 7 yıl önce, önceki tez yazamama deneyimim sırasında en az 6-7 üniversite kütüphanesi dolaşmış, tüm arşiv taramasını yapmış, sonunda kucağımda kitap fotokopileriyle nerden başlayacağımı bilememiş sonunda da havlu atmıştım.
Bu sefer ne olur bilinmez, havlu atılması hiç umulmaz ama şimdiye kadar, konuyla ilgili Türkiye’de yazılmış nerdeyse bütün tezlere yök’ ün tez merkezi aracılığıyla ulaştım.
Gerekli kitap siparişlerimi internet aracılığıyla verdim.
İnternette nerde adı geçmişse aldım koydum köşeye..
Tubitak’ ın ulakbim veri tabanı sayesinde, ilgili makalelere ulaştım.
Kütüphanelerin çevrimiçi katalog taramaları sayesinde hangi kütüphanede hangi kaynak olduğunu, hangisinin bana daha çok kollarını açtığını gördüm.
Şimdi düşünüyorum bundan 7 yıl önce ben bunları neden becerememiştim…
Kurumların interneti hizmete sokmalarımı daha geç oldu,
Benim internetten daha çok istifade etmeyi öğrenmem mi daha gecikmeli oldu?
ays
3 Temmuz 2011 Pazar
Bu ülkeden bir yangın geçti..
Bu ülkede bir sivas katliamı yaşandı, hatırlarmısınız..
İnsanlar yandı bitti kül oldu..
Metin Altıok gibi bir şair gitti daha niceleriyle beraber..
O yangından 18 yıl sonra,
hala içim acıyor Metin Altıok okurken..
Tospembe bir dünya hayali kuruyorum hala..
İnsanların birbirini öldürme hakkını kendilerinde görmediği..
Niyeyse işte saf saf kuruyorum o hayalimi..
Metin Altıok'tan Sondeyiş..
Dolaştım yıllardır şurda burda,
Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda,
Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
İnsanlar yandı bitti kül oldu..
Metin Altıok gibi bir şair gitti daha niceleriyle beraber..
O yangından 18 yıl sonra,
hala içim acıyor Metin Altıok okurken..
Tospembe bir dünya hayali kuruyorum hala..
İnsanların birbirini öldürme hakkını kendilerinde görmediği..
Niyeyse işte saf saf kuruyorum o hayalimi..
Metin Altıok'tan Sondeyiş..
Dolaştım yıllardır şurda burda,
Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda,
Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda,
Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla,
Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana;
Yüzüme uymayan iğreti adım.
Yalaaann...
İnsan ağlarken gülebiliyor, en kötü anında eskilerden birini görünce sevinebiliyormuş.
Cumartesi dayımın vefat haberi geldi telefonda.
İnsanın içi yanıyor birden..O ana kadar yapılan planlar hepsi değişiyor.
hayatın tek gerçekliği kalıyor geriye..ölüm..
camide mezarlıkta..herşey sis perdesi gibi.. gözler görüyor, beyin kaydediyor.. bacaklar yapması gerektiği gib takip ediyor öndekini..
biliyorum ki zamanla çıkıcak hepimizden acısı. zamanla idrak edicez onun orda olmadığını..
acı. hayat acı.. allah tokat gibi çarpıyor yüzümüze.
hayatın koşturmacısına kendimize kaptırmışken birden herşeyin kesilebileceğini anlıyoruz, hatırlıyoruz ve sonra çoğu sefer unutuyoruz.. tos pembe bakmak daha işimize geliyor belki..
biz bu hafta dayımızı kaybettik, bir fire verdik. yaşımız ilerlerken, sıranın kimde olduğu bilinmezken, sevdiklerimiz hala hayattayken silkinmek lazım.
hatalar çetelesini tutmayı bırakıp, affedici olmak, kimi son kez göreceğimizi bilmediğimizi hatırlamak lazım..
nur içinde yat dayıcım..
ays
Cumartesi dayımın vefat haberi geldi telefonda.
İnsanın içi yanıyor birden..O ana kadar yapılan planlar hepsi değişiyor.
hayatın tek gerçekliği kalıyor geriye..ölüm..
camide mezarlıkta..herşey sis perdesi gibi.. gözler görüyor, beyin kaydediyor.. bacaklar yapması gerektiği gib takip ediyor öndekini..
biliyorum ki zamanla çıkıcak hepimizden acısı. zamanla idrak edicez onun orda olmadığını..
acı. hayat acı.. allah tokat gibi çarpıyor yüzümüze.
hayatın koşturmacısına kendimize kaptırmışken birden herşeyin kesilebileceğini anlıyoruz, hatırlıyoruz ve sonra çoğu sefer unutuyoruz.. tos pembe bakmak daha işimize geliyor belki..
biz bu hafta dayımızı kaybettik, bir fire verdik. yaşımız ilerlerken, sıranın kimde olduğu bilinmezken, sevdiklerimiz hala hayattayken silkinmek lazım.
hatalar çetelesini tutmayı bırakıp, affedici olmak, kimi son kez göreceğimizi bilmediğimizi hatırlamak lazım..
nur içinde yat dayıcım..
ays
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)